DOKTOR - BEŞİNCİ BÖLÜM
BEŞİNCİ BÖLÜM
Işık karanlıkta
parlar ve karanlık onu alt edememiştir.
John 1:5
O
kadar uzun süre ona aynı nefret ve küçümsemeyle baktı ki Claudia neredeyse
gözyaşlarına boğulacaktı ama güçlü duruşunu bir an bile bozmadı. Hatta tıpkı
arkadaşlarıyla geceler boyunca konuştuğu gibi dudaklarını öne doğru itmiş,
kirpiklerini de hafif hafif kırpıyordu. Beyaz elbisesinin içinde herhangi bir
iç çamaşırı yoktu muhtemelen gaz lambasının ışığı vücut hatlarını ön plana
çıkıyordu. Beyaz omzunun teki hala açıktaydı ayrıca göğüs oluğu cüretkâr bir
şekilde boynuna takılı olan incili haça kadar sergileniyordu. Salvatore’un
bakışlarının çok kısa bir an oraya kaydığına yemin edebilirdi.
“Beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsun, Claudia?”
Bunu anlamasına şaşırmamıştı sonuçta o kendisinden
yaşça büyük ve çok tecrübeli bir adamdı.
“Cevabını biliyorsunuz, efendim.”
Bileğini
acı verecek kadar sertçe kavradı bu ona ilk fiziksel temasıydı iyi
hissettirmesi gerekiyordu ama canının yanması bir yana küçük düşmüş
hissediyordu. Gözlerine sık sık ona baktığı nefretle bakarken hafifçe yüzüne
doğru eğildi.
“Bu vasat taktiklerini nişanlını etkilemek için
kullanırsan katlanılır bir evliliğin olur. Eğer yanlış kişilerde şansını
denersen basit bir fahişe olursun.”
Sözleri canını tutuşundan daha çok acıtmıştı fakat
yine de ona doğruca bakan gözlerinden kendini alamıyordu. Gözleri…
Gözleri yıldızları kıskandıracak kadar güzeldi ama
kalbi gece göğü kadar karanlıktı.
Claudia sert bir çekişle bileğini kurtardı. Ona
bakarken başı dik, çenesi yukarıda, gözleri üzerindeydi. “Hafta sonu Carlo ile
nişanlanacağım. Onun kolunda sahte gülücükler saçacağım ve benim için
hazırlanan her şeyden mutluymuş gibi davranacağım.” Gülümserken bir adım
geriledi. “Ama Bay Gambino siz bu evliliğin gerçekleşmesine asla izin
vermeyeceksiniz.”
Bu sefer gülen Salvatore oldu. Alaycı ve rahatsız
edici o sırıtışı bir tokatla yüzünden silmek isterdi ama bu kadar dramatik
davranmayacaktı. “Sen imkânsız düşlere kapılan genç bir kızsın.”
“Gördünüz mü? Dün şımarık bir çocuktum, bugün bir genç
kızım, yarın ise arzuladığınız kadın olacağım.” İşaret parmağını resme
doğrulttu. “Bu resimdeki şeytan sizsiniz.” Arkasını dönüp merdivenlerden
inmeden önce, “İyi uykular Bay Gambino,” diye mırıldandı.
✞✞✞
Claudia
sakin geçen kahvaltısının ardından yeni bir resim üzerinde çalışmayı düşünürken
evin girişinden yemek salonuna doğru bir hareketlilik ve yüksek sesli bir
kadının konuşması ile yerinden kalktı. Ufak tefek bir kadın içeri girdi. Hemen
peşinde Edoardo vardı ve onu ilk defa korkmuş gördüğünü söyleyebilirdi. Bay
Gambino’nun yanında bile koruduğu sakin mizacı yerini telaşa bırakmıştı. Bu
kadar minyon bir kadının nasıl bu kadar yüksek sesle konuşabildiğini düşünürken
kadının bakışları üzerinde gezindi. Kahverengi kıvırcık saçları kabarık bir
model yapılmıştı, incecik bedeni ve bedenini saran eteği yüksek topuklu
ayakkabıların üzerinde dursa da ayakkabılar onu daha yapılı göstermiyordu.
Sevimli bir suratı, siyah gibi görünen koyu mavi gözleri, ince dudakları ve
klasik İtalyan burnu vardı. Otuzlarının sonunda da olabilirdi, yirmilerinin
sonunda da bunu kestirmek güçtü.
“Ah! İşte buradasın.” Claudia’yı baştan ayağa
süzerken, “Şu işe bakın!” diye şakıdı. “Herkes bir çocuk bekliyordu tatlım ama
sen… Muhteşem görünüyorsun.”
Claudia kadını garip bakışlarla incelerken,
“Teşekkürler,” diye mırıldandı. “Kusura bakmayın. Biz, tanışıyor muyuz?”
Bu önemli değilmiş gibi elini havada sallarken, “Ben,
Valeria,” dedi.
Claudia sanki bunu bilmesi gerekiyormuş gibi başını
sallarken Edoardo araya girdi. “Bay Gambino’nun kız kardeşi.”
Claudia’nın
gözleri açıldı. Salvatore’un bir kız kardeşi mi vardı? Onu hiç hatırlamıyordu
çok dikkatli bakarsa göz renklerindeki benzerlik dışında apayrı iki insanlardı.
Salvatore iri yapılı ve uzun boyluyken Valeria bir dal kadar inceydi. Salvatore
daha sarışındı Valeria ise daha esmer, Salvatore bir duvar gibi hissizken
Valeria’nın neşeli bir tavrı vardı.
“Ben… Memnun oldum.”
“Bende canım. Buraya, seni götürmeye geldim,” derken
üzerindeki çiçekli elbiseyi inceledi dudaklarını büzerek omzunu silkti.
“Alışverişe ihtiyacın olduğunu duydum.”
Salvatore, kız kardeşinden onu alışverişe götürmesini
mi istemişti? Hızla heyecanını bastırdı bu hiçbir şey demek olmayabilirdi.
Edoardo araya girdi. “Üzgünüm Valeria. Claudia mülkü
terk edemez.”
“Bunu kim söylüyor?” derken zavallı yaşlı Edoardo’ya
çatık kaşlarla bakıyordu.
“Bay Gambino’yu tanıyorsun…”
Valeria abartılı bir tavırla yüzünü buruşturdu. “Ah,
evet. Abimi tanıyorum. Sende beni tanıyorsun Edoardo. Sence istediğim olmadan
kapıdan çıkıp gider miyim? Bence işimi zorlaştırma ben Claudia ile alışverişe
çıkarken sende telefona koş ve Bay Gambino’ya haber ver.”
Çantasından çıkardığı güneş gözlüklerini gözüne
taktığında yüzünün karısı kaybolmuştu. Ona doğru dönerek, “Geliyor musun?” diye
sordu.
✞✞✞
Claudia
onunla zıtlaşmanın iyi bir karar olmadığını düşünerek başını salladı. Hızlı
adımlarla önünde yürüyen kadının peşine takıldı. Birlikte bahçeye çıktılar
kapıda üstü açık, kırmızı bir araba duruyordu tam ona göre bir araba olduğunu
söylemeliydi.
Valeria, Claudia’nın binmesi için kapıyı açtı ve genç
kız deri koltuğa yerleştiğinde kapısını kapatıp direksiyon başına geçti.
Gözlüğünü ve arabanın aynasını düzelttikten sonra gaza bastı.
Malikânenin kapısından görevlilerin tedirgin bakışları
altında geçerken Claudia, “Herkes neden korkmuş görünüyor?” diye sordu.
“Ah, endişelenme benden korkuyorlar.” Sanki ona bir
sır verirmiş gibi fısıldadı. “Deli olduğum için.” Claudia kadına şaşkın
bakışlarla bakarken Valeria bir kahkaha attı. “Endişelenme hastanede yattım ve
artık iyiyim ama onlar bunu bilmiyor.”
Tamam,
sakin olmalıydı. Salvatore’un akıl hastanesinde yatmış, muhtemelen tam
anlamıyla iyileşememiş kız kardeşiyle bir şehir turu kulağa o kadar kötü
gelmiyordu. Direksiyonu tek eliyle tutarken diğer eliyle torpidoya uzandı ve
bir sigara aldı. Sigarayı ağzına koyup bir kez daha torpidoya uzandı ve bu
sefer bir çakmak aldı. Üstü açık arabada bir sigarayı çakmakla yakmak elbette
imkânsızdı bu yüzden direksiyonu bırakıp elini siper edip sigarasını yakarken
Claudia ona korku dolu gözlerle bakıyordu. Valeria’nın henüz iyileştiğini
sanmıyordu. Onunla olması güvenli miydi?
Sanki onun aklını okumuş gibi, “Bu kadar korkmuş
görünme canım, benimle olman abimle olmandan çok daha güvenli,” dedi.
“Kusura bakmayın lütfen benim için her şey biraz ani
oldu. Bay Gambino’nun bir kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.”
“Nicolo ile tanışmamışsın,” derken kıkırdadı.
“Nicolo?”
Başını onaylarcasına salladı. “Erkek kardeşimiz.
Dikkatli ol, genç kızları baştan çıkarmak konusunda kötü bir üne sahip.”
Claudia’nın kafası karışmıştı. “Aklımda tutarım.”
Salvatore’un kardeşleri olduğunu bilmiyordu ve yavaş yavaş onun hayatı hakkında
pek bir şey bilmediğini de fark etmeye başlamıştı. “Malikâne çok büyük neden
Bay Gambino orada yalnız yaşıyor?”
“Benim iki çocuğum var ve Salvatore çocuklardan
hoşlanmaz, bende ondan hoşlanmıyorum böylece herkes kendi hayatına bakıyor.
Nicolo ise… Ara sıra malikânede kalıyor, abim ona katlanamayıp kovana kadar.”
Valeria’nın sigarasını içerken anlattıkları karşısında
Claudia, “Anlıyorum,” diye mırıldandı. Salvatore’un çocuklardan hoşlanmıyor
olması abartılı bir tespit miydi? Yoksa gerçek miydi? Kendi yeğenlerini görmek
istemeyecek kadar çocuklardan hoşlanmıyor olamazdı.
“Sana kötü davranmıyor değil mi?”
“Kötü tanımın tam olarak ne?”
Bu söylediği Valeria’ya kahkaha attırdı. “Komiksin.
Bunu sevdim.”
Claudia’da ona gülümseyerek karşılık verdi. Tamam,
belki de iyileşmişti ve sadece çılgın bir kadındı. Omuzlarını silkerek, “Daha
çok bana katlanıyor gibi,” dedi.
“Neyse ki ona fazla tahammül etmek zorunda değilsin.
Carlo iyidir. Yani sessiz ve saygılı… Asıl dikkat etmen gereken annesi ve
ablası.” Dudaklarını iğrenir gibi buruşturdu. “Her masalın kötü kalpli bir
cadısı olur sende iki tane var.”
İkisi aynı anda kahkaha atmaya başladıklarında Claudia
onun düşündüğünden daha eğlenceli olabileceğine karar verdi. “Sanırım onlarla
hafta sonu tanışacağım.”
“Cosa Nostra’da evlilikler her zaman aceleye gelir. Ne
yazık…”
✞✞✞
Valeria
arabayı büyük alışveriş merkezinin otoparkına park ederken Claudia etrafı
hayretle inceliyordu. Alışveriş merkezinin önündeki otoparkın neredeyse tamamı doluydu.
Ana caddede insanlar yürüyor, butiklerden alışveriş yapıyor, kafelerde
oturuyordu. Claudia daha önce bu kadar çok insanı bir arada görmediği için
şaşkındı. Tam yanlarına park eden siyah arabanın içinden inen siyah takım
elbiseli dört adam şaşkınlığının aniden korkuya dönüşmesine neden oldu.
Yanına yaklaşan Valeria’ya, “Onlar?” diye fısıldadı.
Valeria yüzünü buruşturup adamlara çatık kaşlarla
bakarken, “Salvatore Gambino’nun korumaları,” dedi.
“Korumalar mı? Neden buradalar?”
“İşlerini yapmak için tabi ki.”
Valeria koluna girip onu alışveriş merkezinin içine
yönlendirirken adamlardan ikisi kapıda kaldı diğer ikisi ise onların içeri
girerek rahatsız etmeyecek bir mesafeden takibe başladı.
Claudia gözünün ucuyla arkasına bakarken Valeria’ya,
“Bizi korumak için mi buradalar yoksa kaçmama engel olmak için mi?” diye sordu.
Claudia manastırda olduğu yıllarda da buraya geldiği günden beri de hep istese
gidebileceğini düşünmüştü. Kendisi istediği için o manastırda olduğunu,
babasının söylediği ‘işlerini’ yoluna
koyup onu almaya geleceğini ya da öylece Bay Gambino’nun malikânesinden
çıkabileceğini… Fakat şimdi içine düşen şüphe onu sarsmıştı. Yoksa bunca yıldır
bir nevi tutsak mıydı?
Valeria ona baktı. “Dürüst mü olmamı istersin?”
Claudia onu onaylarcasına başını salladı.
“Salvatore’dan asla kaçamazsın, sanırım daha çok bunu
denemene engel olmak ve bizi korumak için buradalar.”
Claudia, “Ondan asla kaçamam,” diye tekrarladı. “Ondan
kaçmak için bir sebebim yok ama öylece gitmek istesem?”
Kendiliğinden hareket eden merdivenlerin
önünde Claudia duraksadı. Merdivenler hareket ederken nasıl yukarı çıkabilirdi?
Valeria endişesini hissetmiş gibi onu dirseğinden tutup bir adım atmasını
sağladı ve sanki ne yapması gerektiğini gösterirmiş gibi dik durup elini
merdivenin kenarına koydu Claudia aynısını yaparken zahmetsizce yukarı çıkmış
oldular.
Valeria konuşmaya başlamadan önce hafifçe öksürdü. “Öylece
gitmek kulağa çok güzel geliyor. Fakat aile her zaman bir arada olmalıdır.
Alışman gereken bir düzen var ve samimi olarak söylüyorum Claudia bu düzenin
içine doğmuş biri olarak hala alışabildiğimi söyleyemem.” Bir mağazanın önünde
durduklarında ona durgun bir şekilde gülümsedi. “Salvatore’un çok keskin bir
intikam duygusu var. Onu kızdırmak ya da düşman edinmek iyi bir fikir olmaz.”
Claudia’nın başka bir şey söylemesine izin
vermeden onu mağazadan içeri sürükledi. Lüks mağazada onu karşılayan kadın
mükemmel bir İngilizce ile konuşuyor, sürekli gülümsüyor ve Valeria’ya Bayan
Morelli diye hitap ediyordu. Anlaşılan Valeria lüks mağazalardan alışveriş
yapmayı seviyordu. Dakikalar içinde ‘mükemmel’
nişan elbisesini bulmak için mağazadaki tüm çalışanlar seferber olmuştu.
Valeria rahat deri kanepede oturmuş viski ve sigara içerken Claudia ona gösterilen
şahane elbiseleri denemişti. Onlarca elbise arasında nihayet Valeria’nın
yardımıyla bir tane seçebilmişti. Boyundan bağlı, halter yaka elbisenin yere
kadar uzanan uçuş uçuş etekleri boyunu olduğundan daha uzun göstermişti. Yarısının
siyah yarısının beyaz olması iddialı görünmesini sağlamıştı Valeria bunun
zıtlıkların uyumu olduğunu söylemişti ve bu söylem Claudia’nın hoşuna gitmişti.
Seçtikleri birkaç ‘yedek’ elbiseyle
birlikte Valeria günlük kıyafetler, elbiseler, gecelikler ve iç çamaşırları
alması için ısrar ettiğinde Claudia fazla direnememişti. Mağazadaki bütün
çalışanlar onlarla ilgilenmek için yarışmış en onunda taşıyamayacakları kadar
paketle birlikte ödeme yapmak için kasaya gelmişlerdi.
“Fatura Bay Salvatore Gambino adına kesilecek.
Paketleri kapıda bekleyen adamlara verebilirsiniz. İlgilendiğiniz için teşekkürler.”
Kadınlar kibarca gülümseyip iyi
dilekleriyle birlikte onlara kapıdan çıkana kadar eşlik ettiler. Siyah
camlardan dolayı fark etmese de tam kapının önünde iki koruma bekliyordu ve
Claudia onların içeride alışveriş yaptıkları saatler boyunca içeriye başka
müşteri girmediğini fark etmişti.
Valeria kapıdaki korumalara çatık kaşlarla bakarken, “Kaslarınızı
paketleri taşımak için kullanabilirsiniz böylece saatlerdir burada beklemeniz bir
işe yaramış olur,” dedi.
Adamlar kibarca onaylarken Claudia, Valeria’nın korkutucu
bir yanı olduğunu düşündü. Anlaşılan abisine benzemediği konusunda yanılmıştı.
Valeria’nın damarlarında Gambino kanı geziniyordu.
✞✞✞
Valeria’nın
ısrarlı baskısıyla muhteşem bir İtalyan restoranında yemek yemişlerdi. Claudia
yedikleri yemekler dışında restoranın gösterişiyle büyülenmişti. Nihayet eve
dönmeye karar verdiklerinde hava çoktan kararmıştı.
Valeria malikânenin önünde durduğunda Claudia, “Teşekkür
ederim,” dedi. “Çok güzel bir gün geçirdim.”
Valeria ona gülümsedi. “Bende seninle tanıştığım için
mutluyum Claudia. Kendine iyi bak nişanda görüşürüz.”
Claudia arabadan indiği sırada Salvatore hızlı
adımlarla malikânenin merdivenlerini inip onlara yaklaştı. “İyi akşamlar
hanımlar,” derken sesindeki öfke hissediliyordu.
Valeria belirgin bir tavırla gözlerini devirdikten
sonra zorla gülümsedi. “İyi akşamlar, abi.”
Salvatore üstü açık arabanın içinde oturan Valeria’ya
çatık kaşlarla bakarken Claudia öylece dikilmeyi sürdürdü. Neden öfkeliydi?
“Sana, ona bir nişan elbisesi al dediğimde onu alıp
alışveriş merkezleri ve restoranlarda gezmeni kastetmemiştim.”
Valeria tüm sakinliğiyle, “Onun bir ismi var,” diye
fısıldadı. “Claudia.” Derin bir soluk aldıktan sonra, “Ve her genç kız gibi
kendi nişan elbisesini seçebilmeli,” dedi.
Salvatore sanki orada değilmiş gibi konuşurken bütün
dikkati kız kardeşinin üzerindeydi. “Claudia sıradan bir genç kız değil!”
Valeria öfkeyle, “Bu kimin suçu?” diye tısladı ve
Salvatore nihayet onun da orada olduğunun farkına vararak zaten mükemmel
görünen ceketini düzeltti.
“Odana çık Claudia.” Onun kabalığı karşısında sinirlense
de bunu belli etmedi sakin kalması önemliydi özellikle de Bay Gambino hakkında
öğrendiklerinden sonra… Bir sonraki hamlesini tahmin etmesine asla izin
veremezdi.
“İyi geceler Bay Gambino,” derken Valeria’ya baktı. “Bu
gün için teşekkür ederim Valeria. Harika zaman geçirdim.”
Valeria ona gülümserken, “Böyle bittiği için üzgünüm,
canım,” dedi ve abisine keskin bakışlarla bakmayı ihmal etmedi.
Claudia omzunu silkti. “Gerçekten harika hissetmek
istiyorsan biraz deli olmalısın.”
Bugün yemek yedikleri sırada Valeria’nın
söylediği şeyi söylemesi kadına kahkaha attırırken Salvatore’un yüzünün
kızarmasına neden oldu. Claudia arkasını dönüp merdivenleri başı dik bir
şekilde çıktı Valeria ve Salvatore’un sessiz film tadındaki tartışmalarını
birkaç dakika daha odasının penceresinden seyretti.
Şimdi bir şeyi öğrenmesi gerekiyordu. Bir misafir
miydi? Yoksa bir tutsak mı?







Yetmiyor yazarım Yetmiyor çok güzel yazıyorsun 😍👏👏👏
YanıtlaSilNeden bu kadar çabuk bitti. İnanılmaz sürükleyici bir bölümdü. Valeria yı çok sevdim. Claudia nın yanında olacak ve ona çok şey öğretecek gibi ! Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık. 🙏😚❤️
YanıtlaSilKurban olduğum aşkın ablam neden neden bu kadar kısaaa hiç bitmesin istiyorum 😁😁
YanıtlaSilSanki ağzımıza bir parmak bal çalınmış gibi 🥲 Daha uzun bölümler gelmez mi?
YanıtlaSilÇok azzzzzzz
SilÇok azzzzzzz
SilBayildim hikayeye her hafta merakla bekliyorum ve gercekten yetmiyor yazarim yetmiyor
YanıtlaSil🥰🥰🥰🥰
YanıtlaSilÇok güzel😍💓😍💓😍💓😍💓 bayıldımmmm
YanıtlaSil❤❤❤❤❤❤
YanıtlaSilBölüm harika tek nefeste tekrar tekrar okudum her okumada başka bir anlam farklı bir bakış açısı yakalıyorum kalemine sağlık 🫶
YanıtlaSilBölümler mükemmel keşke daha uzun olsaaaaa ❤️
YanıtlaSilYa gerçekten çok güzel olmuş emeğine sağlık 😘
YanıtlaSilMükemmel bir detaysın yazarcım...
YanıtlaSilTekrar okudum; yine baştan okuyorum ve yine bayiliyorum
YanıtlaSilÇok kısa hemen bitti
YanıtlaSilAma olmazki tam okumanın tadına varamadım
YanıtlaSilmükemmeldiiii sonraki bölüm lazim acilenn!!!🙃🙃
YanıtlaSilKeşke nişan elbisesinin de bir fotoğrafı olsaydı gerçekten çok merak ettim
YanıtlaSilValeria yı sevdim tm benlik ellerine sağlık yazarım güzel ilerliyor
YanıtlaSil