DOKTOR - DOKUZUNCU BÖLÜM
DOKUZUNCU BÖLÜM
Ama günah arttıkça
lütufta arttı.
Romans 5:20
Onun
büyük laflarından, küstah tavırlarından, deli cesaretinden, masum genç bir kıza
ait gibi görünmeyen gözlerinden ve dudaklarından bıkmıştı. Buraya sessiz bir
çocuk olarak gelmesini ummuştu. Onu görmezden gelecek, korkutacak böylece sorun
çıkarmadan söylenenleri yapacaktı. Tanrı
aşkına! Nasıl bir manastır şehvetli bir tanrıça bir Lilith (Dişi İblis.) yetiştirebilirdi.
Salvatore ona baktığında Laura’yı görüyordu. Claudia annesini tam olarak
tanımamış olabilirdi ama görünüşü, dik başlılığı, şehvetli tavırlarıyla
Laura’nın kısmen daha masum bir kopyasıydı. Onu öfkelendiren şey bu muydu?
Yoksa Claudia’nın ona karşı olan tavırları mıydı? Emin değildi.
Tek
bildiği bu kızdan nefret ediyordu, diğer yandan içinde onu elde etmek isteyen
bir şeytan vardı. O şeytan onu nefessiz bırakana kadar öpmek, önünde diz
çöktürmek, saçlarını eline dolamak ve daha önce öpülmemiş olan dudaklarının
arasına aletini koymak istiyordu. Bu düşünceler günlerdir onu deliliğin eşiğine
getirirken Claudia ateşle oynayarak ona aşk itirafı yapıyordu. Aşk hakkında ne
biliyor olabilirdi ki? Dünyayı bile görmemiş, yirmi yaşında genç bir kızdı.
Yine de sözleri… Ağzından çıkan her cümle onu deliliğin eşiğine getiriyor, asla
düşünmemesi gereken şeyleri düşünmesine neden oluyordu.
Yanaklarını sıkıp onu yüzüne yaklaştırdı. Claudia’nın
korkmasını sağlamaya çalışmıştı, bunu denemişti ama hayır! O küçük ukala asla geri adım atmıyordu. “Sıradan kötü
adamların zayıf noktaları olur Claudia. Bir şeytanın zayıf noktası olmaz.”
Gözleri yaptığı resme kaydı Nicolo’yu bir melek olarak resmetmişti henüz
ayrıntılarını yapmamış olsa da o olduğu belliydi. “Sen öyle söylemiştin değil
mi? Ben bir şeytanım.”
“Şeytanın herkesten sakladığı bir kalbi, meleğin ise
lanetli bir ruhu vardı,” diye fısıldadı. “Siz öyle söylüyorsunuz Bay Gambino.
Bir kalbinizin ya da zayıf noktanızın olmadığını savunuyorsunuz ama ben
hissediyorum.”
“Ne hissediyorsun?” Ondan yükselen alkolün kokusunu
alabiliyordu. Esrardan ne kadar çektiğini bilmiyordu bu konuşan o muydu? Yoksa
yüksek dozda uyuşturucu mu emin değildi. Yine de onun yaşında bir kız için çok
büyük cümleler kurduğunu söyleyebilirdi.
“Kalbinizi…” Elini gömleğinin üzerinden kalbinin
olduğu yere götürdü. Buz gibi parmaklarını sıcak göğsünde aralarındaki kumaşa
rağmen hissedebiliyordu. “Bana hiçbir şey hissetmediğinizi söylemeyin, çünkü
yalan söylemiş olursunuz. Eğer hissetmiyorsanız odaya girdiğinizde sizi
görmeden orada olduğunuzu nereden biliyorum? Onaylamayacağınız bir şey
yaptığımda bakışlarınızı nasıl hissediyorum? Size yakın durduğumda aramızdan
geçen akımı sadece ben mi hissediyorum?”
Kocaman
mavi gözleriyle ona bakarken dudakları ve yanakları kızarmıştı. Akmış göz
makyajı gözlerindeki güzelliği bozamamıştı, yanağına bulaşan boya ve dağılmış
saçları da öyle… Bunu itiraf etmekten hoşlanmıyordu ama Claudia hayatında
gördüğü en güzel şeydi. Onu getirdiği ilk gece o koridorun karanlığında bile
nasıl bir belaya bulaştığını fark etmişti. Bütün erkek cinsini birbirine
kırdırabilirdi ama onu istediğini fısıldıyordu. Kırk dört yaşında, korkutucu, nefret
dolu bir düşmana âşık olduğuna inanıyordu. Claudia onu tanısaydı onda âşık
olunacak bir şey kalmadığını anlardı. Eğer yaptıklarını ve yapacaklarını
bilseydi ondan koşarak kaçardı.
“Geçen geceki öpüşmemiz…” Elini dudaklarına koyarak
onu susturdu.
“O bir öpüşme değildi, küçük kız.”
Gözlerinde aniden bir alev parladı. Çok çabuk
öfkeleniyordu. “Bana karşılık verdiniz,” diye fısıldadı. “Öpüştük! Bunu
biliyorsunuz. Hepsi benim hayalimmiş gibi davranamazsınız.”
“Claudia,” diyerek onu susturdu. “O bir öpücüktü.”
Yapmaması
gerektiğini biliyordu. Ona asla dokunmamalıydı. Onunla asla yalnız
kalmamalıydı. Ona ait değildi, asla olmayacaktı. Saatler önce onu başka bir
adamla, ailesinden biriyle nişanlamıştı. Carlo ile evlenmesi gerekiyordu bu
evlilik gerçekleşmek zorundaydı. Çok gençti, kahretsin! Buna engel olamadı.
Sebebi çok fazla içki içmesi olabilirdi, sevkiyatta çıkan sorun yüzünden öfkeli
olması olabilirdi, Nicolo’nun davranışları olabilirdi ya da Claudia’nın
davranışları, şeytani güzelliği, seks hakkında hiçbir fikri olmamasına rağmen
onun için yaratılmış gibi davranması ya da görünmesi de olabilirdi.
Dudaklarıyla onu zapt etmeden önce, “Öpüşme böyle
olur,” dedi.
✞✞✞
Dudaklarını
öperken bedeniyle bedenini ezdi. Claudia pencerenin demirlerine yaslanmıştı.
Kolları boynuna dolanana kadar sadece iki saniye geçmişti. Şaşkınlığını kısa
sürede atmış ve acemice ona karşılık vermeye başlamıştı. Şu an onu öperken
anlayabiliyordu. Claudia daha önce öpüşmemişti. Bu içinde ilkel bir arzu
uyandırdı. Küçük inlemeleri ağzının içinde kaybolurken bir hata daha yaparak
kolunu onun beline sardı. O kadar inceydi ki onu tek koluyla kolayca
kavramıştı. Başka bir yerine dokunmak istemiyordu dokunduğu anda onu yere
yatıracağını biliyordu. Onu şaşırtmak için dilini ağzına soktu ve tadını aldı, Claudia
bedenini tamamen ona teslim etmişti. Kolları arasında titrediğini
hissedebiliyordu. Elini uzatıp saçındaki fırçayı çıkardı ve çılgın bukleleri
omuzlarından aşağıya dağıldı. Salvatore’un aklına onları çok farklı şekillerde
kullanmak gelse de elini daldırıp onu kendine doğru çekmekte kullandı. Lanet olsun! Seks yapması gerekiyordu.
Belki de vakit ayırıp düzenli seks yapıyor olsaydı yarı yaşında bir kızı
becerir gibi öpüyor olmazdı.
Claudia
bir kez daha inlediğinde dayanma sınırı son buldu. Onu kavrayıp tek hamlede
kucakladı hemen yan taraftaki duvara sertçe yaslayarak destek aldı. Claudia’nın
elleri boynuna sıkıca dolanmıştı. Uzun elbisesine rağmen güzel bacaklarını
kalçasına sarabilmişti. Elbisenin sıyrıldığının ve kalçasını açığa çıkardığının
farkındaydı ama oraya bakmamaya çalışıyordu bunu yaparsa kontrolden çıkardı.
Zaten Claudia’nın kendisine sürtünmeye çalıştığının ve yayılan sıcaklığının
farkındalığı onu deliliğin eşiğine getiriyordu. İnlemeleri iyice yükseldi
Salvatore daha önce bu kadar şehvetli sesler duyduğunu hatırlamıyordu.
Tırnaklarının omuzlarına battığını hissetti, Claudia’nın bacakları onu bir
mengene gibi sıkıyordu ve kalçasının hemen altında duran aleti taş gibi sertti.
Onun ritmik kasılmalarını hissettiğinde büyük bir sınırı çoktan geçtiğini fark
etti.
Uzun
yıllardır düzenli seks yapardı. Başka başka kadınlarda ve pek çok farklı
şekilde… Kadınlara zevk verme ya da orgazm olmaları sağlama konusunda bonkördü.
Bağlılık, birliktelik, romantizm söz konusu olmasa da onunlayken zevk her zaman
garanti olurdu. Yine de hiçbir zaman bir kadını sadece öperek orgazma
ulaştırmamıştı. Bu şok ve farkındalıkla kendine gelerek dudaklarını ondan
ayırdı. Claudia kızarmış yanakları, şişmiş dudakları ve ağırlaşmış göz
kapaklarının ardındaki şaşkın gözleriyle ona bakarken nefes nefese kalmıştı.
İlk orgazmı olmadığını umuyordu ama eğer öyleyse, lanet olsun!
Bakışları hızla korkuya dönüşürken, “Özür dilerim,”
diye fısıldadı.
Salvatore
onun neden özür dilediğini anlamamıştı. Öpüşmeyi başlatan, onu duvara yaslayıp
kucağına alan kendisiydi. Elbette Claudia fazlasıyla istekli bir genç kızdı ama
bu sefer her şey kendi suçuydu. Utanmıştı… Kucağında orgazm olduğu için
utanmıştı. Eğer durum bu kadar rezil olmasaydı buna gülebilirdi. Seks hakkında
hiçbir fikri yoktu.
Onu kucağından indirdi. Ayaklarının yere sağlam
bastığından emin olmak için kolunu tutuyordu. “Bunun olmaması gerekiyordu.”
Claudia öfkeli bir kahkaha attı. “Bunu
söyleyemezsiniz. Bu… Korkaklık. Önceki gece öpücüktü Bay Gambino ben sizi öptüm
ama şimdi bunun bir hata olduğunu ima edemezsiniz. Sizin gibi onurlu bir adam
bunu yapamaz.”
“Onurlu bir adam olarak kalmak istiyorsam senden uzak
durmam gerekiyor. Sen bana ait değilsin, Claudia asla olmayacaksın.”
“Neden?”
Gömleğini düzeltirken, “Bunun için sana onlarca neden
sayabilirim,” dedi. “Ama bu hiçbir şeyi değiştirmez, sen ve ben asla birlikte
olamayız.”
Derin bir soluk aldığını duydu omuzlarının çökmesini
belki ağlamasını beklerdi onun yaşında, âşık olduğunu sanan ve karşılık
alamayan kızlar böyle yapardı ama Claudia onu bir kez daha şaşırttı. Bedeni
dikleşti dudaklarını az önceki anların tadını alır gibi yaladı.
“Siz bana hiçbir şey olmamış gibi bakıyorsunuz, ben
size sanki her şey oluyormuş gibi bakıyorum. Bu… Bu beni öldürüyor.”
“Kalp kırıklığından kimse ölmez, güven bana.” Arkasını
dönüp uzaklaşmadan önce, “Ama benim gibi bir adamla olmak seni kesinlikle
öldürür,” dedi. “İyi geceler Claudia.”
✞✞✞
Salvatore babasının yaptığı basit ve aptalca hataları
yapmayacaktı. Kendinden yaşça küçük bir kadının tuzağına düşmüş, onu parmağında
oynatmasına izin vermişti. Salvatore olmasa bütün aile yok olacaktı. Zaten çok
fazla şey kaybetmişti kalanlara sahip çıkmak ve intikam almak göreviydi. Luigi
Angeli’den intikam almak için kızın kendi ailesinde kalması ama kendisinden
uzak durması önemliydi. Claudia’nın ne kadar ateşli ama aynı zamanda bir melek
kadar masum göründüğünü düşünemezdi. O kız da tıpkı annesi gibi bir şeytandı.
Sadece
iki saat uyuyabilmişti ki bu onun için yeterli sayılırdı. Sabahın ilk
ışıklarında koşmuş, duşunu almış, kahvaltısını yapmış ve evden çıkmak için
hazırlanıyordu. Henüz Claudia’yı görmemişti dün geceden sonra derin bir uykuda
olduğunu tahmin ediyordu bu yüzden o uyanmadan evden çıkmak için acele etti. Araç
sesi duyduğunda pencere kenarına yaklaştı. Carlo’nun arabasını hemen tanıdı. Anlaşılan
Carlo nişanlısından tahmininden fazla hoşlanıyordu. Bu güzel bir gelişme
olmalıydı ama öyle hissetmiyordu hatta habersiz geldiği için sinirlenmişti. Aşağıya
indiğinde Carlo evin antresindeydi.
“Günaydın, Carlo. Sabahın bu saatinde kapıma
dayanmanın sebebini öğrenebilir miyim?”
Mahcup bir tavırla bakışlarını kaçırırken, “Aslında
ben nikâhtan önce Claudia ile biraz vakit geçirmek istemiştim,” dedi.
“Öyle mi? Neden?”
“Birbirimizi yakından tanımak ve evlenmeden önce iki
yabancı olmanın zorluğundan kurtulmak iyi olur diye düşündüm, efendim.”
Bu mantıklı bir durumdu ayrıca Carlo’nun
hakkıydı hatta genç adamı tebrik etmesi gerekirdi. Amerikalı bir kızı sevdiğini
biliyordu babası bu durumdan kurtulması için ondan yardım istemişti. Claudia’yı
evlendirirken bir taşla iki kuş vurmuş olacaktı ama Carlo’nun âşık olduğu
kadından bu kadar kolay vazgeçeceğini düşünmemişti anlaşılan Claudia gerçekten
de annesinin şeytani cazibesini miras almıştı.
“Aslında… Siz onun babası sayılırsınız sizden izin
almam uygun olur. Bugün onu dışarı çıkarabilir miyim? New Jersey’i ona
göstermek isterim.”
Salvatore
ona neden bu kadar öfkelendiğini anlayamıyordu. Carlo genç bir adamdı ve
nişanlısıyla vakit geçirmek istemesi doğaldı yine de sebepleri düşünüldüğünde
onu dışarı çıkaramayacağını bilmesi gerekiyordu. Bu bütün planlarını
bozabilirdi.
“Claudia’nın babası değilim ama babasının kim
olduğundan haberdarsın değil mi, Carlo? Luigi Angeli onun burada olduğunu
öğrenmemeli. Onu New Jersey’nin her yerinde sergilersen bunu öğrenmesi ne kadar
sürer?”
Carlo bakışlarını kaçırdı. “Haklısınız, efendim. Yine
de onu burada görmemin bir sakıncası var mı?”
“Sanırım hala uyuyor, bunu başka bir zaman-.”
Tam bunu söylerken Claudia’nın neşeli sesini duydu.
“Günaydın beyler.”
Merdivenlerden inerken yeni uyanmış gibi
görünmüyordu. Mavi minik çiçeklerle süslü, uzun, krem renk bir elbise
giyiyordu. Saçları tek dolgun bir örgüyle toplanmış, ucuna kurdele
iliştirilmişti. Dün akşamki şehvetli Lilith görüntüsünün aksine Bakire Meryem
gibi görünüyordu.
“Çok güzel bir sabah ve sanırım bahçenin keyfini
çıkarabiliriz. Bu uygun olur mu Bay Gambino?” derken ona sanki dün gece hiç
yaşanmamış gibi bakıyordu.
Oyunu görebiliyordu. Claudia Angeli akıllıydı ama
Salvatore ondan daha fazla yaşamıştı. “Elbette. Yakında evleneceksiniz. Bu
sizin hakkınız.”
Ona masum bir edayla gülümserken Carlo’nun yanına
indi. İkisi de gençti, güzellerdi ve oldukça uygunlardı. Ayrıca Claudia’nın
ailesi Carlo’nun hayatını mahvetmemişti. Uygun bir eşleşmeydi. “Sanırım sizde
de gidiyordunuz, yanılıyor muyum?”
“Hayır, henüz değil. Nicolo ile konuşmalıyım daha
sonra avukatım buraya gelecek.”
Çalışma odasına çıkarken koridorda karşılaştığı
Edoardo’ya, “Tommaso’ya haber ver toplantıyı burada yapacağız,” dedi ve çalışma
odasının kapısını kapattı.
✞✞✞
Nicolo davetsizce
çalışma odasından içeri girdiğinde başını kaldırıp ona baktı.
“Sonunda
ayılmışsın.”
“Sana da günaydın
abi,” derken karşısındaki koltuğa oturdu. “Sabah sabah Carlo’yu burada görmek
günümü güzelleştirdi.”
“Nişanlısıyla
vakit geçirmek istemiş. Carlo’ya olan bu nefretin neden? Kıskanıyor musun?”
Abartılı bir
kahkaha attı. “Mükemmel çocuğu mu? Elbette hayır. Ailenin pisliği olarak
konumumdan memnunum.”
“Bu şekilde olmayı
seçen sensin. Carlo oldukça başarılı stajı bitince Avukat olacak. Bu aile için
avantaj. Ayrıca yönlendirmesi kolay ve saygılı.”
Onu onaylarken
bardağa biraz votka doldurdu. “Haklısın ondan daha asi köpekler gördüm.”
Votkadan bir yudum alırken, “Neden aile mirasımızı sevgili amcamız ve yönlendirmesi
kolay oğluyla paylaştığını anlayamıyorum. Claudia, Carlo ile evlendiğinde bütün
mirasımızın yarısı onların olacak. Vincenzo’ya ne zamandan beri bu kadar
güveniyorsun?”
Elindeki kalemi
bırakarak ona baktı. “Kimseye güvenmiyorum ama Vincenzo hayatını seviyorsa bana
ihanet etmemesi gerektiğini biliyor. Hem onu kiminle evlendirmemi isterdin?
Seninle mi?”
Nicolo omuz
silkti. “Neden olmasın? Bir oğlun olmadığına göre en uygun aday ben olmalıydım.
Ben senin kardeşinim miras ailede kalmış olurdu.”
Salvatore sertçe,
“Kız çok genç,” dedi.
“O kadar da değil.
Olgun ve kadınsı olduğunu söyleyebilirim.”
Kısık sesle,
“Annesi babamızla evliydi, ondan hamile kaldığını da hatırlatmama gerek var mı?
Neredeyse ortak bir kardeşimiz oluyordu,” dedi.
“Bu bizi kardeş yapmaz.”
“Peki, ailesinin,
ailemize ve benim aileme yaptıkları? Gerçekten ona karşı düşmanlık hissetmiyor
musun?”
Bir cık sesi
çıkardı. “Bu yıllar öncesinde kaldı ben bile neredeyse çocuktum Claudia ise kaç
yaşındaydı? İki mi? Üç mü? Olanlar onun suçu değildi.”
Salvatore masadan kalkıp pencere kenarına
yürüdü. Ellerini arkasında bağladı ve pencereden bahçedeki çardakta oturmuş
keyifle sohbet eden genç çifti seyretti. Claudia mutlu görünüyordu
kahkahalarının sesini duyamasa da kulaklarında çınladığını hissediyordu. Carlo
uzun süre onu izledi ve öne doğru eğilerek dudaklarına kısa ve basit bir öpücük
kondurdu.
“Her neyse zaten Claudia’nın seçimi ben değilim.”
“Carlo ile uygunlar,” derken sesi istediğinden sert
çıkmıştı.
“Carlo olmadığı da aşikâr.” Yüzünde ukala bir sırıtış
belirdi. “Sana nasıl baktığını fark etmediğini söyleme.”
Salvatore uzun süre sessiz kaldı. Masasına ilerleyip
bir sigara yaktı. “O genç bir kız güce hayranlık duyması doğal.”
“Bundan fazlası gibi.”
“Yakında atlatacaktır. Yaptıklarımı öğrenince yeni
düşman bile edinebilirim,” derken güldü ama içinde büyük bir sıkıntı vardı.
✞✞✞
Akşam
yemeğinden önce evi terk etmiş, depoları denetlemiş saat gece yarısına gelirken
malikâneye dönmemek için kendini metresinin kapısında bulmuştu. Maria ile iki
yıldır aralıklı olarak görüşüyordu. Ulaşması kolaydı, evliydi, kocası
adamlarından biriydi, ne yaptığını bilen olgun bir kadındı ve gereksiz
duygusallıktan uzaktı. Kapıyı açtığında üzerinde sabahlığı vardı ama makyajını
henüz silmemişti.
Şaşkınlıkla, “Salvatore,” diye mırıldandı. “Bu ne
sürpriz! Neredeyse iki aydır ortalıkta yoktun.”
“Meşguldüm,” derken içeri girdi.
Maria arkasından kapıyı kapattı. “Marco birazdan
gelir.”
Davetsizce yatak odasına yürüdü. “Ona bir iş verdim
sabaha kadar gelmeyecek.”
Maria peşinden yatak odasına geldi. Gözlerinde kolay
beliren o ateş yerini almıştı. Kırmızı ojeli ellerini omuzlarına koyarken
gözlerinin içine baktı. “Her şeyi düşünmüşsünüz, Bay Gambino.”
Ceketini omuzlarından kaydırdı, kravatını
çıkarıp, gömleğinin düğmelerini açtı. Dizleri üzerine çöküp pantolonunu indirdi
ve hiçbir şey söylemeden aletini çıplak bırakıp ağzının içine aldı. Maria neyi
sevdiğini tam olarak biliyordu. Az konuşma, az dokunuş, mümkün olduğu kadar
hızlı zevk… Elini saçlarına doladı. Maria’nın saçları da kahverengiydi, uzun
yumuşak bukleleri yoktu saçları daha orta boyda ve kıvırcıktı ama Salvatore
bununla idare etmesi gerektiğini biliyordu. Gözlerini kapattı. Maria’nın
tecrübeli emişleri aletini hızla sertleştirmişti. Onu kendine doğru
yönlendirdi. Hızlı. Daha hızlı… Doruğa ulaşmak üzere olduğunu hissediyordu ama
yeterli değildi. Maria’yı saçından tutup geri çekti ve aleti ağzından çıktı.
Kızarmış dudaklarını yalarken çekici görünüyordu.
“Soyun.”
Maria ayağa kalktı ve sabahlığını
omuzlarından kaydırıp geceliğini yere bıraktı. Göğüsleri ağırlıklarıyla
salınıyor, ince beli geniş kalçalarına bağlanıyordu. Kadınlığını gizleyen
tüyler uzun beyaz bacaklarıyla buluşuyordu. Maria otuz dokuz yaşında olmasına
rağmen çok çekici bir kadındı. Yatağa oturup işaret parmağıyla onu çağırdı.
Salvatore onaylamaz bir ses çıkardı. “Arkanı dön.”
Maria’nın kalçaları havadaydı ve Salvatore
ona yaklaşmadan önce yerde duran pantolonunun cebinden biri prezervatif alıp
aletine geçirdi. Maria aletinin darbelerine karşı inlerken Salvatore Claudia
ile seks yapmanın neye benzeyeceğini hayal etti. Bir bakire olduğunu biliyordu
ama davranışlarındaki ateş onun yatakta çekingen davranmayacağını gösteriyordu.
Çok kolay orgazm oluyordu defalarca doruğa çıkarabilir ve her defasında daha
fazlasını istemesini sağlayabilirdi. Yanakları ve yüzü kızardıkça belirginleşen
çillerinin vücudunun diğer bölgelerinde de olup olmadığını keşfedebilirdi.
Göğüslerinin büyük olmadığını biliyordu ama uçlarının rengini ve tatlarını
öğrenmeyi isterdi. Zevkle haykırdığı isim Bay Gambino mu olurdu? Yoksa ona
Salvatore der miydi? Peki ya manastırda yetişen bir bakire için yeni şeyler
denemeye ne kadar istekli olurdu? Aletini yalar mıydı? Kadınlığını yalarken
bacaklarını açık tutup, daha fazlası için saçlarını çekiştirir miydi? Ya da
kalçasının arasındaki o yasak noktaları keşfe çıkmasına, ele geçirmesine, izin
verir miydi? Onu kısıtlamasına, zorlamasına, cezalandırmasına karşı çıkar
mıydı? Sert olması sorun olur muydu? Claudia’yı arabada, bahçede, ormanda, evin
her bir köşesinde zevkle becerirdi. Orgazm olurken Maria’nın kalçalarına
tutundu. Düşünce gücünün ona yaptırdıklarından hiç hoşlanmamıştı.
✞✞✞
Sabaha
karşı Maria’nın evinden ayrıldıktan sonra malikâneye dönmek için hala istekli
değildi. Durumun sadece seksten bir süre uzak kalmasından kaynaklandığını
düşünmüştü ama içinde hala rahatlamamış bir parça vardı. Bu bir fantezi miydi?
Yoksa Claudia’nın yoğun duygularının üzerinde bıraktığı etki miydi? Daha önce
kendinden o kadar küçük bir kızla beraber olmamıştı, Daha önce bir bakireyle
beraber olmamıştı, daha önce içten içe nefret ettiği biriyle arzuyla sikişmek
istememişti.
Günün ilk ışıklarıyla malikâneye dönmüştü.
Doğruca odasına çıkıp aldığı uzun bir duşun tarafından Edoardo’nun hazırladığı
kıyafetleri giydi. Bugün Fransızlarla görüşecek ve yeni dağıtım ağını kurmak
için bir toplantı yapacaktı. Piyasada çok fazla rekabet vardı o yüzden en
iyisini yapmak zorundaydı. Diğer yandan Morello ailesi ensesindeydi. Açık açık
savaş başlatamayacakları için sinsi planlarla onu gafil avlamaya
çalışıyorlardı. Yıllar önce babasına kurdukları tuzağı açığa çıkaramamış olsa
da onu yenmelerine izin vermeyecekti. İlk hamlesi de Luigi Angeli faresini
açığa çıkarıp üzerine gelmesini sağlamak olacaktı. Bunun içinse yıllardır
elinde bir koz olarak tuttuğu sevgili kızı Claudia’yı kullanacaktı. Her şeyin
bir zamanı vardı…
Odasından çıkıp merdivenlere
yöneldiği sırada koridorda Claudia ile karşılaştı. Onu görmek istememişti ama
evren ya da kader onu önüne altın tepside bir armağan gibi sunmaktan çekinmiyordu.
Beyaz geceliği yere kadar uzansa da göğüslerini, belini ve omuzlarını davetkâr
bir şekilde açığa çıkarıyordu. Darmadağın saçlarının bukleleri özgürce beline
uzanıyordu. Aynı zamanda hem vahşi hem davetkâr hem masum görünmeyi
başarıyordu. Salvatore Gambino’ya özel işkence…
“Günaydın Bay Gambino.”
Onaylamaz bakışlarını geceliğinde gezdirirken,
“Günaydın Claudia,” diye mırıldandı.
Claudia onu dikkate almış görünmesi. Çıplak
ayaklarıyla yaklaşıp karşısında dikildi. “Siz bir kez daha kaybolmadan önce
yetişmek istedim. Yoksa kaçmadan önce mi demeliyim?”
“Ben meşgul bir adamım.” Çatık kaşlarla kalkık
çenesine ve zekâyla parıldayan gözlerine baktı. “Bir sorun mu var?”
“Evet, aslında ben dışarı çıkmak istiyorum. Birkaç
mektup göndermek için postaneye gitmeliyim.”
“Mektupları Edoardo’ya ver. Senin için postalasın.”
Yanakları kızardı ve gözlerinde yine o hırçın ateşin
pırıltıları belirdi. “Dışarı çıkmak istiyorum,” diye tekrarladı. “Şehri görmek,
vitrinlere bakmak ve belki bir kafede oturup bir şeyler içmek. Benim yaşımdaki
diğer kızların yaptığı şeyleri yapmak istiyorum.”
“Bunun için çok zamanın olacak. Şimdi burada kalman
daha güvenli.”
Onu görmezden gelip yanından geçmek üzereyken kolunu
tutup durmasını sağladı. “Kim için daha güvenli? Ben değersiz bir kızım bunu
kendiniz söylediniz. Eminim yüce Gambino ailesi genç bir kızı koruyabilir?
Sevgili nişanlım beni gezdirme ve koruma konusunda oldukça istekli olacaktır.”
Salvatore dişlerini birbirine bastırdı. Genelde
duyguları bu kadar kolay yüzeye çıkmazdı. “Dünkü aşk öpücüğünden sonra
cehennemden şikâyet etmeye mi başladın?”
Yüzünde şeytani bir sırıtış belirdi. “Bizi mi
izliyordunuz? Kıskanç olacağınızı tahmin etmemiştim.”
“Claudia Angeli, bu cehennemden ancak bir Gambino
olduğunda çıkabilirsin.”
Claudia’nın gülümsemesi silinmedi. “Bir Gambino
olacağım.” Ona yaklaşarak kulağına fısıldamak için parmak uçlarında yükseldi.
“Siz bana sorduğunuzda.”
Salvatore bir adım geriledi. İçinde yine o ateş
yanmaya başlamıştı. Elleri çıplak kollarını kavradı onu koridorun diğer ucuna
fırlatmak ile kendine çekip çılgınca öpmek arasında bir yerdeydi. Gözlerini
gözlerinden kaçırmadan ona baktı. “Gözlerimdeki ateşi görüyor ve hala benimle
oynamak mı istiyorsun?”








Vay beeee meğer salvatore kıza karşı neler hissediyormuş hiç belli etmiyordu farklı bir kadın ile birlikte olması üzdü ama yaşına göre buna başvurması oldukça normal acaba cludia öğrenecek mi başkası ile birlikte olduğunu gerçi önemli bir detay değil ama
YanıtlaSilÇok güzel😍💓 di
SilBaska bir kadina gidicegini daha okumadan anlamistim da Sorun o degil Onurlu bir adam olmasindan bahsediliyor ama gidiyor emrinde calistigi adamin karisiyle seks yapiyor mantiksiz geldi Gerci onurlu bir adam oldugunu soyleyen claudiaydi
YanıtlaSilNicolanin tipini merak ediyorum ya Kafamda oturtturamiyorum Bir de carlo Onlar icin bi model var mi
YanıtlaSilÇok iyi bölümdü 😍😍😍 Salvatore sende az fena değilsin heee 😂😂
YanıtlaSilKız gerceği öğrendiğinde neler olacakkkk
SilSalvatore elinde oynatacak
SilSalvatore un kıskançlığı hoşuma gitti hemde çok
YanıtlaSilAsistan ve Kargadan sonra sanırım en sevdiğim kitaplardan biri olacak bu Doktor 😅 sanırım bunda yazarımızın erkek karekter seçimlerininde payı büyük 😍
YanıtlaSilOlayyyy bir bölüm
YanıtlaSilNe bölümdü be yazarım sen biliyorsun bu işi yeminleeeeeeee😍😍😍😍😍🔥🔥🔥🔥🔥
YanıtlaSilVay be ne efsane bir bölümdü yazarcım süpersin ❤️❤️🔥
YanıtlaSilYa ben salvatore yi peaky blinders da ki basrol erken olan thomas olarak hayal etcem bddobdod Okudukca kafamda hep o canlaniyo bu modeli sevemedim Nicola da prison break deki basrol erkek olan ismkni unuttum bsosnsns
YanıtlaSilYandık vallah
YanıtlaSilSal sözde tipi değil di ama onu düşünemeden edemiyor
YanıtlaSilBen bundan sonra olacakları çok merak ediyorum ve Claudia tebrik ediyorum
YanıtlaSilAferin kızıma böyle devam et arkandayız
YanıtlaSilVe salvator yanıyor yanıyor
YanıtlaSilAslında direnmesini normal buluyorum ama bakalım
YanıtlaSilBir de hala bunu çok merak ediyorum yani Salvator‘a niye doktor diyorlar
YanıtlaSilÇünkü tıp okumuş ve insanları acısız bir şekilde öldürmekte kullanıyor
Sil