DOKTOR - YEDİNCİ BÖLÜM

 

YEDİNCİ BÖLÜM

Belki de böyle bir zaman için doğdun.

Esther 4:14

            Valeria onu ‘aile’ ile tanıştırma görevini üstlenmişti. Carlo kibarca elini öpüp onu selamladıktan sonra babası, annesi ve ablasıyla tanıştı. Herkesin yüzündeki samimiyetsizliği ve küçümsemeyi görebiliyordu. Carlo gelini takdim etme görevini üstlenip onu Valeria’dan aldı ve koluna girerek diğer misafirlerle tanıştırırken Claudia herkese kibarca gülümsemeyi ihmal etmedi. Davetliler yakın akrabalardan ve aile dostlarından oluşuyordu. Claudia işleyiş hakkında bilgi sahibi olmasa da onların bir çeşit yönetim grubu olduğunu anlayabiliyordu. Buradan, işleyişten ve düzenden uzakta olsa da bu yapının içine doğmuştu. Sicilya’da bir manastırda yetişmişti ve orası Cosa Nostra’nın merkeziydi. Herkes konuşurdu, fısıldaşırdı çoğu kız büyük ailelerin üyeleriydi ve bu sayede Claudia tamamen bilgisiz değildi.

            Malikâne nişan daveti için özenle hazırlanmıştı. Büyük salon, yemek odası, oturma odası ve kütüphanenin kapıları tamamen açılmıştı. Açık büfe olarak kurulan masanın üzeri lezzetli İtalyan yemekleri ile doluydu. Salondaki büyük pencerenin önünde küçük bir orkestra bile vardı. Çaldıkları klasik müzik rahatlatıcı bir şekilde evi sararken insanların konuşmalarına engel olmayacak kadar kısık sesliydi.

Carlo onu ailesinin durduğu köşeye doğru götürürken, “Çok güzel görünüyorsun,” dedi.

Claudia bu iltifata gülümseyerek karşılık verdi. “Teşekkür ederim, Carlo. Sende çok hoş görünüyorsun.” Amacı Carlo ile savaşmak değildi. Bu yüzden ona karşı tatlı olmaya devam edecekti.

            Savaşı o yokmuş gibi davranıp koyu bir sohbetin ortasında olan adamlaydı. Salvatore Gambino onun varlığının farkında değilmiş gibi davransa da Claudia o kadar basit olmadığını hissediyordu. Sırtındaki bıçak gibi gözlerinin farkındaydı, aynı ortamda oldukları anda aralarında oluşan garip gerilimin farkındaydı, sürekli onun olduğu yere bakma arzusunu güçlükle bastırıyordu.

            Birkaç dakika sonra Carlo onu ablası ve annesiyle baş başa bırakıp erkeklerin bulunduğu salona geçmişti. Keman sesi sol tarafından canını sıkacak kadar yakından geliyordu bir yandan da Carlo’nun ablası Silvia ona üstten bakarak sorular yöneltiyordu. Annesinin alaycı yorumları karşısında ise sakin kalması giderek daha güçleşiyordu.

“Bay Gambino ve babam düğünün bir an önce yapılmasını istiyor,” derken gözlerini deviren Silvia anlaşılan canını biraz daha sıkmakta sakınca görmüyordu. “Nişanı bizim isteğimizle yapıyorlar, erkekler… Sence de her şey çok ani gelişmiyor mu, Claudia? Bir ay sonra tanımadığın bir adamla evli olacaksın. Belki de nişanınızı uzatmalısınız, buna engel bir şey yoksa elbette.”

Claudia kaşlarını çattı. Bu kadın ne ima etmeye çalışıyordu? “Sizin de söylediğiniz gibi bu ailenin erkeklerinin kararı.”

“Carlo’nun bir önceki nişanlısı onu iki sene beklemişti ne yazık.” Elini istemediği bir şeyi kaçırmış gibi ağzına götürdü. “Üzgünüm. Bunu söylememeliydim.”

Annesi, Silvia’nın omzuna yumuşakça vurdu. “Silvia! Bu konulardan bahsetmen çok yakışıksız.”

Claudia tam yüzlerine karşı oğullarıyla işi olmadığını ve bu evliliğin gerçekleşmesine asla izin vermeyeceğini haykırmak üzereyken Valeria yanına geldi.

Onlara karşı yapmacık bir tebessüm takınarak, “Silvia, Teresa yenge,” diyerek kadınlara baktı. “Umarım Claudia’nın canını sıkmıyorsunuzdur. Abimin gözetiminde olduğu düşünülürse bu çok tatsız durumlara neden olabilir.”

Carlo’nun annesi gergin bir şekilde gülümsedi. “Bay Gambino’nun Claudia’yı evlat edindiğini bilmiyorduk.”

“Ah, durum öyle değil ama abim Claudia’nın yasal vasisi. Sizin ailenizi Claudia için seçtiğine göre size çok güveniyor olmalı.”

Silvia araya girdi. “Ne de olsa biz kuzeniz değil mi, Valeria? Bizden daha uygun bir aile bulamayacağından eminim. Bay Gambino’nun en yakınları biziz.”

Valeria onu onayladı. “Elbette kendi ailesinden sonra...” Claudia’nın koluna girerek, “İzninizle, güzel gelini tanımak isteyen çok fazla insan var,” dedi.

Claudia ona bir can simidi gibi tutunup peşinden ilerlerken, “Teşekkürler,” diye fısıldadı. “Hayatımı kurtardın.”

Valeria, “Ya da onların hayatını,” derken güldü.

“Kemanı ve Silvia’yı aynı anda susturmanın birkaç yolunu bulmuştum.”

Valeria’nın kahkahası holde çınladı. “Bundan eminim.”

✞✞✞

            Carlo onları yemek odasına girdikleri sırada yakaladı. Claudia onun hayran bakışlarının bugün oldukça farkındaydı. Ona âşık olmasını istemiyordu bu çok yazık olurdu.

“Güzel nişanlımı biraz alabilir miyim?” derken Valeria’ye parlak gözlerle baktı.

“Elbette ama onu bir daha kurtların önüne atma genç adam.”

Carlo kızaran yanaklarıyla tatlı bir şekilde Claudia’ya baktı. “Annem ve ablam, seni çok sıktılar mı?”

Claudia omuz silkti. “Baş edemeyeceğim bir şey değil.”

Carlo’nun yüzü gülümsemeyle aydınlanırken onun koluna girdi ve birlikte oturma odasındaki sessiz bir köşeye geçtiler. Carlo ona bir kadeh şarap uzattı ve Claudia kadehi uzanıp aldı. Kızlarla ara sıra içtikleri şarap dışında içkiyle pek arası yoktu ama bugün ihtiyacı varmış gibi hissediyordu.

İlk yudumu aldıktan sonra, “Nişanlından neden ayrıldın?” diye sordu.

Carlo bu soruya hazırlıksız yakalanmıştı ve sertçe öksürmek zorunda kaldı. Claudia’nın açık sözlülüğü onun için fazla olmalıydı. “Üzgünüm bunu seni rahatsız hissettirmek için sormadım. Ben sadece merak ettim.”

“Silvia? Bunu o söyledi değil mi?”

“Evet, ama bu önemli değil Carlo, gerçekten.” Genç adamın eline dokundu ve Carlo’nun gerginliği hızla silindi. Elini onun elinin üzerine koyup yanındaki sandalyeye oturdu. İkisi de sessizdi bu yüzden Claudia aklındaki soruyu sordu. “Benimle nişanlanmak için mi ondan ayrıldın?”

Carlo’nun gözlerindeki bakış her şeyi ele veriyordu. Bu evlilik yüzünden aşk acısı çeken tek kişi Claudia değildi. Carlo’da onunla aynı durumdaydı. Kendini hızla toparlayarak Claudia’nın elini iki elinin arasına aldı. Gözlerini bir saniye olsun yüzünden ayırmadan, “O bir Amerikalı,” dedi. “Ailem onu onaylamıyordu ve ben onunla bir geleceğimin olmadığını biliyorum. Bizlerin aile adına yerine getirmemiz gereken önemli görevleri var. Fakat hepsi bu değil Claudia. Ben senden etkilendim. O yüzden sakın bu evlilik için tamamen isteksiz olduğumu düşünme.”

            Carlo muhtemelen bunları Claudia’nın gururunun kırılmaması ve mutlu olması için söylüyordu ama Claudia onun gözlerine baktığında samimi olduğunu anlayabiliyordu. Bu olmasını istediği bir şey değildi. Carlo’nun ona âşık olmasını istemiyordu çünkü bu evlilik asla gerçekleşmeyecekti. O iyi bir adamdı muhtemelen gururu kırılacaktı bir de kalbinin kırılması Claudia’yı kötü biri yapardı.

Claudia’nın konuşmasına izin vermeden onu kaldırıp birkaç yudum içtiği şarap kadehini elinden alıp sandalyeye bıraktı. “Şimdi bunları konuşmayalım olur mu? Bu konuşmalar için düğüne kadar önümüzde bir ay olacak. Aile ikimizi bir arada görüp sohbet etmek isteyecektir, benimle gel.”

Bir ay… Bir ayı vardı… Salvatore Gambino’yu kendisine âşık etmesi için tam bir ayı vardı. Bu gerçekle yüzleşirken bedeni korkuyla titredi. Peki ya onunla asla ilgilenmezse?

✞✞✞

            Carlo’nun kolunda bütün misafirlerle sohbet ettiği sırada içeri tüm coşkusuyla yakışıklı bir adam girdi. Lacivert takım elbisesi uzun bedenini tam olarak sarıyor, yana doğru taranmış saçları hoş ve erkeksi hatlara sahip yüzünün muzip ifadesini açığa çıkarıyordu. Salonun kapısında durup herkese bembeyaz dişleriyle gülümseyerek baktıktan sonra ellerini birbirine vurdu.

“Hadi ama! Bu bir nişan partisi mi yoksa yaşlı akrabalarımızdan birinin cenazesi mi?” derken herkes ona dehşet içinde bakıyordu. Claudia yakaladığı minik benzerliklere ve ailenin ‘asi’ çocuğu olmasına bakarak onun kim olduğunu hemen anladı. Nicolo Gambino. Salvatore’un erkek kardeşi…

Carlo’nun bakışlarına bakılırsa Nicolo’dan hoşlanmıyordu bunu bir kaş çatış ve göz devirme ile oldukça açık etmişti. “O Bay Gambino’nun kardeşi mi?” derken bakışlarını adamdan ayırmadı.

Carlo alçak bir sesle, “Evet,” dedi. “Ölçüsüz tavırları için şimdiden özür dilerim.”

“Neden?”

Carlo omuzlarını silkti. “Her ailenin bir yüz karası vardır, bu aileninki Nicolo neyse ki onunla çok vakit geçirmek zorunda kalmayacaksın, Bay Gambino onu yakında uzaklaştıracaktır,” derken Nicolo kocaman bir gülümsemeyle onlara yaklaştı.

Claudia’yı parıldayan gözleriyle süzdükten sonra elini kibarca öpmek yerine ona samimi bir şekilde sarılmayı tercih etti. “Aileye hoş geldin, Claudia!” derken sesinde yersiz bir coşku vardı ama bu Claudia’yı rahatsız etmedi. Hatta bunu bilerek insanları kızdırmak amacıyla yaptığının farkındaydı.

“Teşekkürler. Şey… Ben tanıştığımıza memnun oldum.”

Nicolo geri çekilip tek eliyle saçlarını düzeltti. “Ah, kabalığımı mazur gör. Ben Nico.” Kapının kenarında öfkeli bir ifadeyle dikilen Salvatore Gambino’yu işaret ederek, “Şu ürkütücü adamın kardeşiyim,” diye ekledi.

Carlo elini sahiplenircesine beline koyarak onu kendine çektiğinde Claudia şaşkınlıkla ona baktı. Bu sahiplenen hareket pek Carlo’ya uygun görünmüyordu belki de Nicolo’dan gerçekten hoşlanmıyordu.

“Nişan davetimize geldiğin için teşekkür ederiz, Nicolo,” derken dişlerinin arasından tıslamıştı.

Nicolo güçlü bir kahkaha atarak Carlo’ya sarıldı. “Tebrikler kuzen. Belli ki Sicilya’nın en güzel kızıyla evleniyorsun,” derken ona göz kırpmayı ihmal etmedi.

Aralarında bir tartışma çıkabileceğini düşünen Claudia bunu nasıl engelleyeceğini hesaplarken Valeria tam vaktinde yanlarına geldi. Neyse ki Nicolo ablasını gördüğü anda bütün dikkati onun üzerine toplanmıştı. Onu kucaklayıp etrafında hafifçe döndürdükten sonra, “Valeria! Seni yeniden burada görmek ne güzel,” diye duyurdu.

Valeria onlara bakarak, “Elbette genç çift için buradayım,” dedi.

Nicolo ellerini birbirine çarptı ve yüksek sesle, “Biri şu cenaze müziğini değiştirebilir mi?” diye bağırırken orkestraya doğru yürüdü.

Carlo bir şeyler mırıldanırken Valeria ikisine bakıp, “Yüksek yaşam enerjisi,” diye açıkladı.

“Ya da iyi kalite toz,” derken Carlo sesini alçaltma zahmetine girmemişti.

✞✞✞

            Orkestra klasik İtalyan müziği çalmaya başladığında Nicolo onlara doğru geldi. Valeria’ya elini uzatıp onu salonun ortasına çekti ve dans etmeye başladılar. İkisi salonun ortasında birer dansçı gibi Liscio dansı (İtalya’ya özgü olan bu dans türü, özellikle kırsal bölgelerde ve düğünlerde yaygındı.) yaparken misafirlerin hepsi büyük salona toplanmıştı. Birkaç çift daha onlara katılırken bir anda herkesin neşesi yerine gelmiş ortama renk gelmişti.

Carlo onun insanları izlediğini fark ederek, “Dans eder misin?” diye sordu.

Claudia gülümsedi. “Manastırda dans ederdik,” dedi. “Pek çok dansı iyi biliyorum ve dans etmeyi severim.”

Carlo omuz silkti. “Ben pek dans etmem.” Fakat yine de Claudia’ya elini uzattı. “Ama sen seviyorsan dans etmek isterim.”

Claudia heyecanla genç adamın elini tuttu. Diğer herkes onlar için yer açarken Claudia ilk adımlarla dansa başladı. Carlo çok usta olmasa da fena dans etmiyordu. Onu kendi etrafında döndürüp adımlarına eşlik ediyor, dansta Claudia’nın ön planda olmasını sağlıyordu. Bir süre dans ettikten sonra Nicolo kollarındaki Valeria ile yanlarına yaklaştı.

“Kuzen, nişanlını bir dans için alabilir miyim?”

Carlo gerilse de bunu hızla gizleyerek Claudia’ya baktı. Claudia hafif bir baş hareketiyle onu onayladığında, “Elbette Nicolo,” dedi. “Onun benim nişanlım olduğunu unutma.”

Nicolo onu duymazdan gelerek Claudia’nın elini tuttu. Usta adımlarla onu yönlendirirken Carlo’nun aksine onunla birlikte adım attı, döndü, yakınlaştı ve kontrolü elinde tutmaya özen gösterdi. Claudia artık dansı yönlendiren taraf değil tamamen yönlendirilen taraftı.

Müzik yavaşlarken adımları da yavaşladı ve Claudia, “Carlo’yu kızdırmak hoşunuza mı gidiyor?” diye sordu.

“Her zaman rakip olduğumuzu düşünür ama benim rakibim olması imkânsız, prenses.”

“Benimle flört ettiğinizi düşünüyor.”

Bir kahkaha attı. “Öyle yapıyorum.”

Claudia şaşkınlıkla, “Hayır,” diye mırıldandı. “Neden?”

Nicolo umursamaz bir tavır takındı. “Çünkü bu rekabetin onu kızdıracağını biliyorum, çünkü sana önce ben talip oldum, çünkü hayatımda gördüğüm tartışmasız en güzel kızsın.”

“Oh,” Claudia bu durumdan dolayı rahatsız hissetti. Nicolo çok hoştu. Yakışıklıydı, gençti, eğlenceliydi ama Claudia onun abisine âşıktı.

Onun çekindiğini fark edinç bir kez daha kahkaha attı. “Endişelenme ufaklık, seni elde etmeye çalışmıyorum sadece biraz eğleniyorum. Benim için çok gençsin.”

Claudia rahatlamıştı ona bakarken, “Genç görünüyorsun,” dedi. Özellikle abisine âşık olduğunu, onu öptüğünü ve onu elde etmek için her şeyi yapacağını düşününce Nicolo oldukça gençti.

“Teşekkür ederim, prenses ama otuz yaşındayım ve senin büyüyüp olgunlaşmanı bekleyemeyecek kadar sabırsızım.”

Salvatore kırk dört yaşındaydı ve istediği adam oydu. Nicolo’nun omzunun üzerinden onunla göz göze geldiğinde bakışlarındaki öfke onu delip geçecek kadar yoğundu. Elinde tuttuğu viski bardağı her an tuzla buz olabilirdi. Bunun sebebi kardeşinin kollarında olması mıydı? Yüzüne yerleşen şeytani gülümsemeyi bastırmadı. Elini Nicolo’nun omzuna koyup ona tehlikeli bir adım daha yaklaştı ve Nicolo’nun onu dansın ritmine göre çevirip yönlendirmesine izin verdi. Müzik değiştiğinde Claudia nefes nefese ama yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kalmıştı. Nicolo elini tutup onu Carlo’nun yanına götürdükten sonra bir centilmen gibi önünde eğilip ceketindeki kırmızı gülü uzattı. Claudia gülü alıp teşekkür ettikten sonra Nicolo’nun orkestraya disko müziği çaldırmak için uzaklaşmasını izledi.  

✞✞✞

            Claudia biraz olsun uzaklaşmak ve kendine bakmak için lavaboyu kullanması gerektiğini söyleyerek Carlo’nun yanından ayrıldı. Merdivenlerden çıkıp odasına girmek üzereyken birinin arkasında olduğunu hissederek durakladı ve biri bileğini sertçe kavrayıp onu odasına soktuğunda Salvatore Gambino ile burun buruna geldi. Aşağıda nişanı devam ederken odasında onunla yalnız kalması Claudia’nın fantezilerinden daha cezbedici bir durumdu. Göğsü hızla inip kalkarken Salvatore ona öfkeden kızarmış gözleriyle baktı.

“Nicolo’dan uzak duracaksın.”

“O kardeşiniz değil mi? Yani aileden…”

“Claudia!” derken sesinde onu uyaran bir ton vardı. “Oyununun farkındayım ve buna izin vermeyeceğim. Sen bir çocuksun bu işten zararlı çıkan sen olursun.”

“Anlamadım? Ne oyunu?”

“Beni elde edemeyince Nicolo’yu ayartmaya çalışmandan bahsediyorum. İstediğin ne Claudia? Benim ailemle ilgili planlar yapıyorsan bunu unut. Ben düşman edinmek isteyeceğin biri değilim.”

Claudia soluk soluğa kalmıştı ama nedeni tamamen öfkeli oluşuydu. Neden sürekli bir planı olduğunu düşünüyordu ki? “İstediğim Carlo ya da Nicolo değil. Amacım sandığınız kadar karmaşık değil Bay Gambino.”

Adama doğru bir adım attı zaten aralarında bir adım olan mesafe bir nefese düştü. Claudia ondan yükselen viskinin ve erkeksi parfümünün kokusunu alıyordu. “Düşmanınız olmak istemiyorum,” diye fısıldadı.

Dudaklarını dudaklarına yaklaştırırken onun da nefesinin hızlandığını hissedebiliyordu. Onu öpmedi, bunu bir daha yapmayacaktı. Bir sonraki hamlenin ondan gelmesini sağlayacaktı ve bu sefer geri alamayacağı ya da inkâr edemeyeceği bir şey olacaktı.

“Âşık olduğunuz kadın olmazsam en büyük zaafınız olurum.”










Yorumlar

  1. Salvator canım çok işin var bu kızla kendini hazırla bebeğim😜

    YanıtlaSil
  2. Tam heycanla salvatore ne cevap verecek diye beklerken bölümün sonuna gelmenin üzüntüsünü yaşıyorum 😔

    YanıtlaSil
  3. nicolonun simdiden favorim olmasi ne kadar etik bilmiyorum ama BAYILDIMMM😍😍 artik salvatore gambinoyu asik gormek istiyorummm

    YanıtlaSil
  4. Salvator bir plan yaptı ama planlarını tamamen bozacak küçük bir kız çıktı karşısına. Hadi bakalım sabırsızlıkla planların bozulacağı o günleri bekliyoruz🤭

    YanıtlaSil
  5. Zeki kadın karakterlerin hastayız ❤️ tam birbirine uygun bir çift tam 😎

    YanıtlaSil
  6. Ya çok güzel bir yerde bitti.

    YanıtlaSil
  7. Bayildim yine senin kalemin ve yine mükemmel...

    YanıtlaSil
  8. Ama yazarım burda bitirilirmi nasıl bekliyicez şimdiiiiiiiiiii😭😭

    YanıtlaSil
  9. bu kitap ilerledikçe insanı heyecanlandırmaya başlıyor

    YanıtlaSil
  10. Bakalım neler olacak

    YanıtlaSil
  11. Benim en çok merak ettiğim şey Salvatore neden doktor dedikleri

    YanıtlaSil
  12. Çünkü doktor deniliyorsa kurbanlarını farklı şekillerde mi kesiyor bilmiyorum artık daha çok merak ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok tip okudu ya gençliğinden ondan

      Sil
  13. Aşko boşver gambinoyu Nicolo efsane 🔥😅😅😅

    YanıtlaSil
  14. Nedense aklıma hep böyle bir sahne geliyor yani bu süreç ilerledikten sonra nedense claudia bana yararlanacakmış gibi geliyor

    YanıtlaSil
  15. Ve şey hissediyorum sanki onu Salvator tedavi edecekmiş gibi bilmiyorum

    YanıtlaSil
  16. Sadece bir düşünce belki olabilir belki olabilir olmayabilir

    YanıtlaSil
  17. Ve altıncı bölümden beri claudia aşırı ateşli

    YanıtlaSil
  18. Bölünme yorum atamıyorum ama fazla ama umarım bu yorumlar yazara ilham veriyordur

    YanıtlaSil
  19. bu yazarı neredeyse dört ya da beş gibi tanıyorum

    YanıtlaSil
  20. Umarım salvatore cluadia yı gelin olup carlo nun koynuna verdikten sonra akıllanmaz sahiplenici erkek olarak çıkar gözümden

    YanıtlaSil
  21. Acaba cludia nın annesi salvatore a ne yaptı eski eşi hamileyken mi öldürdü sahi salvatore un eski eşi hakkında hiçbir bilgimiz yok umarım eski aşkının yasını çeken biri değildir cludia ilk ve tek aşkı olsun mesela diegoda eski aşkının acısını çekti ama yasını tutuyordu ne biliyim bu sefer diğer kadın olur cludia bunu hiç istemem

    YanıtlaSil
  22. Doktor ne zaman kitap olucak ya alsakta çevirsek çevirsek okusak ☹️ Dönsek başa bir daha okusak zamanda geçmiyor bölümde yetmiyor 😢😂

    YanıtlaSil
  23. Pazar günleri beklediğim iki şey bu kitap ve şakir paşa

    YanıtlaSil
  24. Ellerine sağlık yazarım çok güzeldi...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR - ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DOKTOR - ON BİRİNCİ BÖLÜM

DOKTOR - ON ALTINCI BÖLÜM