DOKTOR - YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM
YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM
“Başkalarının
suçlarını bağışlarsanız, göksel Babanız da sizin suçlarınızı bağışlar. Ama siz
başkalarının suçlarını bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı
bağışlamaz.”
Matta 6:14-15
Salvatore
içeri girdiğinde korkunun kokusunu alabiliyordu. Mağazadan aldığı telefonun
ardından buraya gelmesi sadece on dakika kadar sürmüştü. Öfkeden gözü dönmüştü
ama dışarıdan ne kadar sakin göründüğünün farkındaydı adamlarının korktuğu şey
buydu. Sakinliği… Korku dolu gözlerle köşeye sinmiş üç kız ağlamak üzere gibi
görünüyordu. Valeria sırtını duvara yaslamış sigara içiyordu makyajı gözyaşları
yüzünden akmıştı. Salvatore, Valeria’ya doğru yürüyüp önünde dikildi.
Valeria titreyen sesiyle, “Sadece beş dakikalığına
kabindeydim ve döndüğümde yoktu,” dedi. Salvatore sadece başını hafifçe
salladı.
Salvatore kızlara doğru döndü, yüksek sesle, “Kim ne
gördü!” diye kükredi.
Daha yaşlı olan kadının mağaza müdürü olduğunu tahmin
ediyordu kadın öne doğru çıkarak, “Beyefendi lütfen sakin olun bir yanlış
anlama olmalı,” dedi.
Salvatore
ona doğru bir adım attı kadın nefesi kesilmiş gibi geri çekildi. Hızla içeri
ilerlerken gözleri etrafı tarıyordu, kabinlerin önünde durdu adamlarından biri
oradaydı. İç çamaşırı stantlarını devirerek depoya doğru yürüdü ve yerde duran
küçük beyaz kâğıt dikkatini çekti. Eğildi siyah deri eldivenli eli kâğıdı
tuttu. Tekrar doğrulurken, “Luigi Angeli,” diye fısıldadı.
Kâğıdı
cebine koyarak arka kapıya ilerledi yeşil demir kapının sürgüsü açıktı kolayca
dışarı çıktı. Claudia’nın kaçmasına ya da kaçırılmasına engel olamayan
adamlarından biri oradaydı.
Başındaki şapkayı çıkararak, “Buradan kaçtıklarını
tahmin ediyoruz,” dedi.
“Tahmin ediyorsun?” Genç adama doğru yaklaşarak
burnunun dibinde durdu. “Sana ailemi korumak konusunda güvendim Alessandro ve
sen bir arka çıkışı bile görmezden gelecek kadar aptalca davrandın.”
Diğer adamına bir işaret yaptı Alessandro özürler
dileyip, gözyaşı dökerken arabaya bindirilip götürüldü. Lorenzo orada olduğu
belli edercesine arkasından öksürdüğünde Salvatore ona bakmadan, “Babasıyla
gitmiş,” dedi.
“Luigi gibi bir korkak bunu tek başına yapamaz.”
“Elbette öyle… Anlaşılan Alonzo Morello savaş
istiyor.”
Lorenzo sanki bunun olacağını biliyordum dercesine
bıkkın bir soluk verdi. “Padrino
aileler arasında savaş istemediği konusunda uyarı yaptı biliyorsunuz.”
Salvatore başını salladı. “Cosa Nostra’da eşler dokunulmazdır öyle değil mi, Lorenzo?”
Lorenzo kafası karışmış gibi bakarken, “Evet,” dedi.
“Claudia, Carlo ile evlenmiş olsaydı bu kaçırılma olayını savaş sebebi olarak
kullanıp diğer aileleri ve Padrino’yu
yanımıza çekebilirdik. Fakat bu durumda Padrino’ya
sadece kızını geri aldığını söyleyip bizi yalnız bırakacaklardır.”
Salvatore, Lorenzo’nun omzuna dokundu. “Morello ailesi
karımı kaçırdı.”
✞✞✞
İKİ
GÜN ÖNCE…
Tommaso
içeri girdiğinde gözlüğünü çıkarıp masaya bıraktı. Claudia’nın biraz önce
öfkeli bir dalgınlıkla imzaladığı belgeler önünde duruyordu. Vesayetten çekilme
belgelerini Avukat Sean Cornwallis’e teslim edilmesi için göndermişti. En yakın
dostu Tommaso’nun hazırladığı diğer belgeler… İşte onlar Amerikalı bir avukata
güvenemeyeceği kadar önemli şeylerdi.
“Gel Tommaso, bende seni bekliyordum.”
“Belgeler hazır mı?”
Salvatore onu onayladı. Belgeleri ona doğru uzatırken,
“Bunları hemen işleme koymana ihtiyacım var,” diye açıkladı. “Sean Cornwallis’e
vasilikten çekilme evraklarını gönderdim. Claudia bir an önce Bayan Gambino
olmalı.”
Tommaso masanın önündeki koltuğa otururken imzaları
inceledi. “Her şey tamam görünüyor.” Arkasına yaslanıp ona bakarken, “Asıl
merak ettiğim onun gibi bir kızı senin gibi yaşlı bir kurtla evlenmeye nasıl
ikna ettiğin?”
Salvatore kollarını göğsünde bağlayıp ona bakarken
Tommaso derin bir soluk aldı. “Haberi yoktu değil mi?” En yakın arkadaşıydı onu
yargılamaya hakkı ve cesareti olan tek insan oydu. “Bu doğru olmaz Salvatore
yani yasal açıdan demek istiyorum. Belgelerin usulsüz imzalatıldığını ya da
kandırıldığını hatta tehdit edildiğini söyleyebilir biriyle bu şekilde
evlenemezsin.”
“Şahitlerin imzaları var.”
Tommaso ona kalkık kaşlarının ardından bakarken, “Uşağın
ve kardeşin mi?” diye sordu.
“Claudia bu evliliğe itiraz etmeyecek, Tommaso.”
“O genç bir kız, nasıl bu kadar emin olabilirsin?”
Salvatore kararlı bir tavırla, “Eminim,” dedi. “Sen
sadece onun karım olmasını sağla, gerisini ben halledeceğim.”
✞✞✞
Salvatore’un
adamları her yerde Luigi Angeli ve Claudia’dan bir iz arıyordu. Salvatore
telefon konuşmaları yapmak için ofisine geçmişti. Bardağına viski doldurdu ve
Alonzo Morello’nun telefonu açmasını beklemeye başladı. Parmakları arasında
tuttuğu eski haçı çevirirken gözleri boşluğa dalmıştı.
“Salvatore, son konuşmamızdan sonra beni görmezden
gelemeyeceğini biliyordum.”
Salvatore soğuk ama sakin bir ses tonuyla, “Neden
aradığımı biliyorsun,” dedi. “Adamın Luigi kadınımı kaçırdı ve bunu tek başına
yapamayacak kadar değersiz bir böcek.”
Alonzo alaycı bir tavırla, “Kadının mı?” diye
tekrarladı. “Luigi kızını aldı Salvatore. Claudia bir Angeli ve olması gereken
yer babasının yanı. Yıllarca bir çocuğu kaçırmış bir adam için fazla onurlu
konuşuyorsun. Bir aile meselesine karışmanı önermem eğer karışırsan karşılığını
alırsın.”
Salvatore dişlerini sıktı. “Beni aptal yerine koymaya
kalkma Alonzo! Savaş istediğini ve bunun için Luigi’yi kullandığını biliyorum.
Tıpkı seneler önce karısını kullandığın gibi… Claudia’yı kaçırmasını istedin
böylece size saldırıp bir savaş başlatacaktım. Padrino ve diğer aileler senin yanında olacaktı ve bende yıllar
önce babama yapmak istediğin gibi yok olup gidecektim.”
Alonzo uzun süre sessiz kaldı. “Babandan daha akıllı
olduğunu kabul ediyorum ama bir tür lanet ya da kader sizi Angeli kadınlarına
çekiyor gibi görünüyor. O kız senin ailenin sonu olacak.”
“Hayır, Alonzo benimle uğraşmak senin sonun olacak.”
Haçı avucunun içinde sıktı. “Karımı derhal istiyorum.”
“Karın mı?”
“Claudia benim karım o bir Angeli değil Gambino. Siz
benim ve ailemin onuruna el uzattınız. Bedelini ödeyeceksiniz.”
Alonzo şaşkınlığını hızlı toparlamıştı sesindeki
alaycı sakinliğin yerini acımasızlık almıştı. “Savaşmak mı istiyorsun, Doktor?
Aileni bir kez yıkıma sürükledim bu sefer tamamen yok olduğunuzdan emin
olacağım. Bu yolun geri dönüşü yok!”
“Yıllardır intikam için bekliyorum Alonzo nihayet
vakti geldi. Benim yolumun hiç geri dönüşü olmadı.”
Telefonu
kapatıp bardaktaki viskiyi tek seferde bitirdi. Kapı çaldığında bardağı hala
elinde tutuyordu. Lorenzo ve Pietro içeri girdi ikisi de gergin görünüyordu.
Lorenzo, “Luigi’yi bulduk,” dedi. “Adamlar güvenli bir
mesafede izliyorlar panik yaptırmak istemedik.”
Salvatore hafifçe başını sallarken, “Güzel,” diye
fısıldadı. Yavaşça ayağa kalktı. “Gidelim.”
Lorenzo, kapıda tereddütle ona baktı. “İsterseniz
Bayan Gambino’yu alıp Luigi’yi temizleyebiliriz.”
Salvatore’un gözlerinde uğursuz bir şimşek belirdi.
“Bayan Gambino’yu alacağız. Luigi ile ben ilgileneceğim ve diğerleriyle de…
İhanet kanla temizlenir. Morello bir savaş ilanını hak ediyor.”
Lorenzo itaatle başını salladı. Salvatore yıllarca bu
intikam günü için beklemişti şimdi kana susamış bir canavar gibiydi.
✞✞✞
Uğursuz
bir yaz akşamı serinliği beraberinde ince bir sis tabakası getirmişti.
Salvatore siyah Cadillac aracın içindeydi. Terk edilmiş pansiyona olabildiğince
yaklaşmışlardı ama Morello adamları bölgedeydi ve Salvatore iyice yaklaşmadan
Luigi’nin kaçmasını istemiyordu.
Lorenzo arabaya yaklaşıp ön koltuğa binerek arkasını
döndü ve Salvatore’a baktı. “Dört adam var, silahlılar. Uzaktan indirmemi ister
misiniz?”
“Sessizce halledelim, o hamamböceğinin kaçmasını
istemiyorum.”
Lorenzo
silahına susturucu takarken, direksiyon başındaki Pietro bıçağıyla birlikte
arabadan indi. Salvatore birkaç dakika daha arabada yalnız kaldı zor bir yola
adım attığını biliyordu, zor ve acımasız kararlar vermek zorundaydı. Verdiği
kararlardan hiçbirinin geri dönüşü olmayacağını biliyordu. Claudia onu bir şeye
inandırmıştı ve Salvatore bunun doğru olup olmadığını yakında anlayacaktı. Onu
her şeye rağmen sevmeye devam edebilecek kadar güçlü müydü? Arabadan indiğinde
Lorenzo ve Pietro adamlardan üçünü halletmeyi başarmıştı ama biri silahını
ateşlemişti çıkan ses gecenin içinde çınlarken pansiyonda nöbet tutan Carmine
koşarak geldi.
“Efendim, Luigi kaçıyor.”
“Yalnız mı?”
Carmine başını sallayarak onu onayladı. Claudia
kaçmaya çalışmamıştı belki de Luigi hayatını kurtarmak için kızını geride
bırakmıştı, tam ona göre bir hareket…
“Onu canlı yakalayın!”
Carmine ve Pietro Luigi’nin peşinden
giderken Salvatore pansiyonda tek ışık yanan odaya doğru ilerledi. Claudia
başını öne eğmiş yatakta oturuyordu. Odada keskin bir küf ve toz kokusu vardı.
Kızını buraya mı getirmeyi uygun bulmuştu?
Claudia bir süre başını yerden kaldırmadı daha sonra
ona döndü. Makyajı akmış gözaltları simsiyah olmuştu. Ağlamasından nefret
ediyordu dişlerini sıkarken silahını ceketinin içine kaldırdı.
“Birini öldürmeye gelmiş gibi görünüyorsun?”
Salvatore deri eldivenlerini de çıkarıp iç cebine
koyarken ona doğru yürüdü. “Karımı almaya ve onurumu korumaya geldim.”
Şaşırmamıştı Luigi haberi almış olmalıydı bu kızını
ardında bırakıp kaçmasını açıklıyordu. Daha önce karısını da ardında
bıraktığını hatta ihanet ettiğini görmüştü. Kendi dışında kimseyi önemsemeyen
bir zavallıdan başka bir şey değildi.
Claudia ağlamaklı ama öfkeli bir sesle, “Karın ve
onurun,” diye tekrarladı. “Ben neredeyim?”
Salvatore ayakuçları onunkilere değecek kadar
yakınlaştı daha önce kimseye karşı bu kadar şiddetli bir şekilde şefkat
duymamıştı. Claudia’ya karşı duyuyordu. Ailesini yıkan kadının kızı olmasına
rağmen, ailesine karşı zayıflık göstermesine neden olmasına rağmen, babasıyla
gidip onu ardında bırakmış olmasına rağmen…
“Her şey zaten seninle ilgili küçük kız. Sen her şeyin
merkezisin.”
Claudia yüzüne bakmak için başını iyice kaldırdı.
“Aile mirasın bende, Morello ailesi ile bir savaş başlatmak için fırsat
kolluyordun ve şimdi buna sahipsin çünkü karını kaçırdılar. Ah, bu arada karın
olmak isteyip istemediğimi sormadın bile! Ne kadarını planladın Salvatore? Beni
Valeria’nın yanına bu yüzden mi gönderdin? Babamın peşimde olduğunu biliyordun
ve intikam için beni almasına izin mi verdin? Böylece sana savaşıp onurunu
kurtarmak için fırsat vermiş oldu.”
Salvatore şaşkındı Luigi kafasını yalanlarla
doldurmuştu. Ellerini iki yanda yumruk yaptı. “Bu konunun artık mirasla ilgisi
yok bu kadar basit olduğunu mu düşünüyorsun? Morello yıllardır ailemle
savaşıyor ama ben hep bundan uzak durdum ama şimdi… Şimdi bunu yapmak
zorundayım. Hem geçmişin intikamını alacağım hem onurumu koruyacağım. İhanet
kanla ödenir Claudia başka yolu olmadığını en acı şekilde tecrübe ettim.”
Claudia ayağa kalkıp korkusuzca karşısına dikildi.
“Seni anlamaya çalışıyorum Salvatore. Her zaman senin için bahaneler buluyorum,
seni sevdiğim için… Ama artık yapabilir miyim bilmiyorum.”
Salvatore düşünmeden uzanıp elleriyle gözyaşlarını
kuruladı ama elini yüzünden çekmedi. “Sana beni sevmenin yanlış olduğunu
defalarca söyledim, Claudia. Sen ise beni her şeye rağmen seveceğine
inandırdın. Bana bir tat verdin, artık geri alabileceğin bir şey değil.”
Claudia yüzündeki dokunuşundan kaçmadı ona dokunmasına
izin verirken neredeyse sakindi. “Babamı öldürecek misin?”
Salvatore uzun süre sessiz kalırken ona dokunmanın
keyfini çıkardı. Yaptıklarından ve yapacaklarından sonra bir daha ne zaman ona
böyle rahatça dokunabileceğini bilmiyordu.
“Onurumu korumaz, yanlışı cezalandırmazsam kimse bana
saygı duymaz, kimse benden korkmaz ve gücümü sorgularlar. Buna izin veremem.”
Ağlamamak için alt dudağını dişlerken gözlerinin
etrafı kızarmıştı. “Bu kadar önemli mi? Korkutucu olmak, güçlü olmak…”
“Sandığından çok daha fazla…” Ona sarılmak için çırpınan
yanına engel olmaya çalışırken ellerini omuzlarına koydu. “İnsanlar beni
korkmuş, zayıf görürlerse onlara sevdiklerime zarar verme fırsatı vermiş
olurum. Bu yüzden önce ben zarar vermeliyim.”
Gerilemedi ya da kaçmadı. Karşısında dikilirken sadece
gözlerine bakıyor, söylediklerini tartıyordu.
Claudia ilk defa onunla ağlayarak ve yalvararak
konuştu. “Lütfen onu öldürme, bunu yaparsan seni sevemem.”
Salvatore omuzlarındaki tutuşunu sertleştirdi. Onu
kendi bedenine doğru çekip başını göğsüne yaslarken kalp atışını göğsünde
hissedebiliyordu. “Özür dilerim, yavrum,” diye saçlarına doğru fısıldadı. “Beni
sevmenden çok yanımda kalmana ve güvende olmana önem veriyorum.”
✞✞✞
Salvatore
sözlerin, hislerin ve anın alında ezilirken kapı açıldı. Carmine ve Pietro Luigi’yi
omuzlarından tutarak içeri soktu. Adamın burnundan akan kan ve neredeyse
kapanan gözüne bakarak kaçmak için gereksiz bir mücadeleye girdiğini
söyleyebilirdi.
Luigi ağzındaki kanı yere tükürürken dizleri üzerinde
yerdeydi ve Pietro ile Carmine hala onu tutuyorlardı. “Beni öldürürsen, Morello
ile bir savaş başlatmış olursun.”
Salvatore sakince ona doğru yürüdü. Bir köpek gibi
dizlerinin üzerindeyken ona tepeden baktı. “Karımı kaçırdığın anda o savaş
başladı.” Adamlar onu bırakmışlar Luigi ellerinin üzerine çökmüştü.
Luigi, “O benim kızım!” diye itiraz etti. “Onu
kandırdın bu evlilik geçersiz.”
Salvatore öfkeli bir fısıltıyla, “Ne kadar geçerli
olduğuna inanamazsın, Luigi!” dedi. “Bir anlaşmamız vardı ama sen bana ihanet
ettin!” Salvatore adamın eline basarak acı dolu bir ses çıkarmasına neden oldu.
Claudia hızla öne atılıp Salvatore’un kolunu yakaladı.
“Salvatore dur! O beni kaçırmadı ben kendim geldim.”
Salvatore ona bakmadı Luigi’nin yüzüne bakmadan eline
basmayı sürdürüyordu. “Bunu yapmaması gerektiğini biliyordu. Anlaşmamıza
uymazsa sonuçları olacağını, bana ihanetin cezasının ne olacağını biliyordu.”
Claudia, “Ne anlaşması?” diye sorarken sesi kafası
karışmış gibiydi.
Luigi acıyla haykırdı. “O annenin katili stellina! Sakın ona güvenme.”
Salvatore silahını çıkarıp Luigi’nin başına dayarken
gözü kararmıştı. Claudia silah tutan elini yakaladı. “Salvatore! Lütfen yapma!”
Salvatore onu duymadı içinde büyüyen öfke herkesi
karanlık bir girdaba hapsetmişti. “Sen bir hamamböceğisin Luigi, değersiz bir
faresin. Karın yıllarca sana fahişelik yaptığını söylerken Morello ailesinin
casusluğunu yapıp bilgiler sızdırıyordu. Sen o kadar değersiz bir adam, o kadar
bağımlı bir aptaldın ki sana bunu söyleme gereği bile duymadı!”
Claudia’nın dokunuşu gevşese de hala oradaydı ama
Salvatore’u engellemeye yetecek kadar güçlü değildi. Öfke bir kez onu ele
geçirince durması imkânsızdı.
“Seninle bir anlaşma yaptık, kızının vasiliğini bana
verme karşılığında o iğrenç hayatını bağışlayacak ve sana ödeme yapacaktım. Sen
Morello ailesine elinde benimle ilgili sırlarla gidene kadar… Karın bebeği
düşürdü, beni baştan çıkarmayı başaramadı, mirasla birlikte Alonzo Morello’ya
kaçmaya çalıştı Luigi sana ya da sevgili kızına değil.”
Luigi acıyla feryat ederken, “Sen de onu öldürdün!”
diye bağırdı.
“İhanet kanla ödenir.” Kapıda dikilen Lorenzo’ya
baktı. “Claudia’yı eve götür.”
Claudia, Salvatore’a tutunmaya devam ederken yalvarır
gibi bir sesle, “Hayır,” dedi. “Hayır, Salvatore bunu yapma. Lütfen onu
öldürme. Onu öldürürsen kalbimde seninle ilgili her şeyi öldürürsün.”
Salvatore çok kısa bir an ona baktı. “Nefretinle
yaşayabilirim, küçük kız.”
Lorenzo onu sıkıca tutup uzaklaştırırken Pietro kapıyı
kapattı. Salvatore, aracın çalışıp uzaklaştığını duyana kadar hareketsiz kaldı.
Luigi soluk soluğa, “Onu seviyorsun,” dedi. “Beni
öldürürsen onu kaybedersin.”
Salvatore ona doğru eğilirken silahının emniyet
kilidini açıp namluyu başına dayadı parmakları tetiği kavradı. “Onu kaybetmemek
için zarar verebilecek herkesi ortadan kaldıracağım. Ben sevdiklerimi böyle
korurum.”
Salvatore ona baktı. Onun çaresiz, korkmuş, zavallı
yüzünün her santimini incelerken tetiğe bastı. Silah sesinin ardından odayı
kaplayan sessizlikten hoşlanmıyordu kulakları uğuldarken Luigi’nin kanlı,
cansız bedeni yere devrildi. Silahını indirirken derin bir nefes aldı odaya
yeni eklenen metalik kan ve barut kokusu artık alıştığı kokulardı.
Adamlarına döndü soğuk bir sesle, “Cesedi temizleyin,
burayı yakın,” dedi. Morello mesajı alacaktı, yakında cehennem ateşinde onu da
yakmak için hazırdı.
Adamlarının
kapıda bekleyen arabasına binip direksiyona geçti. Şimdi annesinden sonra,
ellerine babasının kanı da bulaşmıştı. Claudia kahramanına dönüşecek bir kötü
adamı sevmişti ama şimdi gerçekle yüzleşmişti. Şeytanına âşıktı. Artık onu sevmenin
nasıl bir lanet olduğunu anlamış olmalıydı. Onu yücelttiği, kurtarıcısı sandığı
o yalancı rüyaları gözleri önünde paramparça etmişti. İronik olan her şeyi onu
kurtarmak için yapıyordu. Onlar Havva ile Âdem değildi. Onlar Lilith ve
Şeytandı. Kahramanı olmakla ilgilenmiyordu, onu cehenneminde istiyordu. Artık
anlıyordu, onsuz yapamazdı.







Claudia bunu kolay affetmeyecek
YanıtlaSilAma gerçekten yazık ya claudia ya geldiğinden beri çekmediği şey kalmadı salvatore artık mutlu et şu kızı yazık çünkü
YanıtlaSilKaçtır yorumları okumak için geliyorum niye benden başkası yorum yapmamış yapsanıza yaaa
YanıtlaSilClaudia ve salvatore bundan sonra ilişkilerini çok merak ediyorum nasıl birşeye dönüşecek diye ve yazarım salvatore un eski eşi gelicekmiş bir bölümde salvatore un ağzından eski eşi ve claudia ya olan hisslerinin hangisine ne olduğu karşılaşsın eski salvatore şuan claudia ya hissettiği duyguları bir zamanlar o kadına da hissetmişmiydi yada claudia ile mi öğrendi yoksa o hissler claudia da daha mı yoğun onun ağzından okuyalım lütfen
YanıtlaSilLilith sahmaranin kardeşi olan mi bence adil olmayan benzetme
YanıtlaSilAy artık ikilinin yakın temasını da görelim
YanıtlaSil